Eylül 25, 2010

Her şey sil baştan !

Aslında güzel bir yaz geçiriyordum. Dokuz aydır emek emek çalıştığım sınavım iyi geçmiş, onca aydır çektiğim sıkıntıların yerini nişanımın tatlı telaşı almıştı. Uzun uzun telefon görüşmeleri, bol detaylı planlar, alışverişte geçirilen onca saatler, kuafördü fotoğrafçıydı derken alınan tüm randevular, davet edilen misafirler falan bana aslında aile arasında yapılacak küçük bir kutlamanın bile ne kadar meşakkatli olduğunu iyice öğretmişti. Zaman geçti, nişan günü geldi çattı. Her şey tam da planlandığı gibi yaşandı. Ufak tefek gecikmeler olsa da o güzel anların ve anıların bozulmaması adına görmezden gelindi, yokmuş sayıldı. Artık başı bağlı bir kız oldun esprileri bile sıkmıyordu beni. Birlikteyken her şey çok güzeldi. Nişanlanınca daha iyi oldu.

İşte tam da huzuru buldum, bundan sonra artık atanırım, hayatımı daha da düzene sokarım derken birden kpss'de kopya iddiaları ortaya çıktı. Benim de 2010 yazına dair yaşayacağım tüm güzel anların sonu gelmiş oldu. Önce sanal ortamda daha sonra görsel ve yazılı basında saman alevi gibi hızla yayılan kopya iddiaları, savcının da araya girmesiyle iyice ciddiyet kazandı ve ben işte o zaman geleceğimden şüphe etmeye başladım. Hele sınav iptal olacak, onlarca öğretmenin emekleri çöpe gidecek sözlerini duyunca içim daha da burkuluyordu. Yine de her şeyi görmezden gelerek tercihlerimi yaptım ve atama gününü beklemeye başladım. Ülkemin bayrağının dalgalandığı her yerde çalışmaya razıydım ama atama gününden bir gece önce atamaları durdurdular, bir hafta sonrasında da sınavımızı iptal ederek atanmama yeten ve hakkımla aldığım puanımı hiç ettiler.

Sınav iptal edileli on gün oluyor. Bulunduğum şehirdeki hemen hemen tüm kpss kursları bu iptalden kar payı çıkarmak amacıyla hemen hızlandırılmış eğitim bilimleri kursu açtılar. Aslında ben kendim çalışarak da hallederim bu sınavı derken, arkadaşlarımla birlikte çalışmak ve sorularımı soracağım bir uzman gruba dahil olmak amacıyla bu kurslardan birine tekrar yazıldım. Dünkü açıklamaya göre yeni sınava kadar yaklaşık kırk günüm var. Yine çalışırım, soru çözerim, deneme sınavlarına girerim bu o kadar da üzmüyor beni ama, asıl gücüme giden ben dahil hakkıyla puan alan binlerce öğretmenin emeğinin yok sayılmasıdır. Kopya çekilmeden önce alınacak güvenlik önlemlerinin yerini, yüzlerce bin liralık harcamalar aldı, ve planları ve umutları ve hayalleri suya düşen insanlar yok yere yıpratıldı.

Tüm bu yaşananlardan sonra acaba kaç kişi benim gibi sil baştan yapıyor
acaba ?
Hayat ne ironik ...

BİTTİ!