Ocak 17, 2010

Tek kelimeyle : Muhteşemdi !!!

Daha gösterime girdiği ilk günden itibaren gitmek için can attığım, ancak etütten ve çalışmalarımdan bir türlü fırsat bulup da gidemediğim meşhur filmi nihayet izlemiş bulunuyorum. Bunca zamandır sözü edilen, eleştirilen, övülen ve de yerilen bu film benim tarafımdan ancak şu şekilde etiketlenebilir : 'MUHTEŞEM' .

Yer : Pandora
Tarih 2154

Bir gaz devinin yörüngesinde dönen Pandora'da yaşayan Na'vi halkı, incecik, sırım gibi bedenleri, üç metreye uzanan boyları, geceleri ışıl ışıl parlayan masmavi tenleri ve tıpkı anne karnında her bebeğin sahip olduğu kordonu andıran gizemli uzun saçlarıyla herkesi büyüledi. Aslında kimseye bulaşmayan Na'vilerin başına ne geldiyse, yaşadıkları yer Pandora yüzünden geldi. Çünkü Pandora dünyada çok değerli olan bir madenin tam üzerine kurulmuştu. Bu sebeple dünyadan kopup gelen bilim insanları ve asker tayfası tarafından sürekli rahatsız edilen bu halk çok zehirli okları ile onları topraklarından uzaklaştırmaya çalışıyordu.

Anlat anlat bitmez bu filmi hikayesinden ziyade faklılıkları ile ele almakta fayda var. Filmde kullanılan teknoloji beni baya dehşete düşürdü. Filmi 3D sinema tekniği ile yaratmalarının dışında, Na'viler için bir linguist tarafından oluşturulmuş özel bir dil bile mevcuttu. Koca koca 3D gözlükleri ile izlediğimiz filmin tek bir sahnesini dahi atlamamak için gözlerimi dört açtım. Neler gördüm neler...

Yüzen dağlar, çığlık çığlığa uçan ejderhadan bozma İKRANlar, bu ikranları kovalayıp duran alev rengi çılgın TORUKlar, kutsan doğa anne EYWA, binlerce Na'vi nin barındığı devasa ağaç ev, ışıltılı ruh ağacı ve onun minik deniz anası yavrularını hatırlatan bembeyaz tohumları, ölenler için yaptıkları, ilkel kabile insanlarını çağrıştıran büyülü dua dansı ..




Anlatmakla bitmeyecek bir hikaye yaratmışlar kısacası. Üç saat kadar süren filmi bir solukta izledim. Hikayede yer alan ilkel Na'vi halkına inat son teknoloji teçhisatı ile Pandora'ya saldıran insanlar, bana ilkelliğin ve teknolojinin çatışmasını andırdı. Salvador Dali'nin resimleri kadar sürrealist olan film insanların hayal güçlerinin sınırlarını nasıl zorladığını ortaya koymuş.

İlkelliğin en yalın hali ile teknolojinin vardığı son noktanın buluştuğu bu filmi herkesin özellikle de bilim kurgu severlerin izlemesini şiddetle tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler.

BİTTİ...

Ocak 11, 2010

Hayat çok boşş ...

Herşey çook sıkıcı ...

Chopin dinleye dinleye bu hale mi geldim ben yaa ...

Uçuyorum kaç gecedir onunla...

Rüyamda piyanonun üstünde yatıyorum bazı geceler ...

Acaba rap dinlesem kendimi subwayde bereyle kafa üstü dans ederken mi görürüm ???

Ne dersiniz ?

BİTTİ ...