Şubat 23, 2010

off ki ne offf ...

off ki ne offf ...

şimdi başlayacaklar yine , neden küçük harfle yazıyosun, neden imla kurallarını bozuyosun falan diye... napiim napiim konuşma dilinde yazmak çok işime geliyo, araya imla kurallarını da sıkıştırınca keyfim kaçıyo, düzen manyağı olup çıkıyorum. buraya ünlem mi gelmeli yoksa üç nokta mı yapsam, noktalı virgül koyup devam mı etsem... tam aklıma bomba bi cümle geliyo, virgüldü noktaydı derken keyfim kaçıyo, benim gümbür gümbür cümlem sönüyo puff diye :D

herneyse,

son zamanlarda durmadan twitterda millet 140 karakterle nasıl edebiyat parçalamış ona takıldım. yahu elinde topu topu 140 karaktercik var. nası etsem de ıkınıp sıkınıp ben o 140 karakteri atasözünden bozma vecizemle doldursam diye uğraşıyo. bazıları _evet hak yemiycem_ çok sıkı laflar döşemiş, ama çoğu anlaşılmaz bıdı bıdılardan ibaret.
bazıları ki şöyle göstereyim :

1) İlla bir cenaze töreninde olmam gerekiyorsa tabuttaki olmayı tercih ederim.

2) Ayak seviciliğini bile anlarım da ırk seviciliğini hiç anlayamam. Bir insan hiç tanımadığı o kadar çok insanı nasıl sever ?

3) Küfür yemekten korktuğumuz için başarılı olmuyoruz. Kim "vay ipnenin evladı süper yapmışsın" diye Türk usülü takdir cümlesi duymak ister ki?

4) Çinliler “kağıdı bulduk, kitap yaparız” diye sevinirken bizimkiler kesin “yaşasın, masanın ayağı sallanmayacak artık” diye sevinmiştir.

ya o kadar çok var ki dün akşam oku gül oku gül, yarıldım vallahi.
neyse derdim buydu...
_çok popüler kültürvari oldu bu yazım yahu _

BİTTİ...

Şubat 17, 2010

Kürkçü Dükkanım

Epey zamandır uğramıyordum bloguma. Daha doğrusu arada açıp bakıp blogdaşlarım neler karalamış, nasıl döktürmüşler bakıyor, okuyor, kendi blogum da böyle yalnız kaldı diye içlenip kapatıyordum. Önce bir tema ayarlaması yaptık kardeşimle. Şöyle havası değişsin, nefes alsın yeniden blogum dedim. Bu sebeple artık haftalık yazılarıma geri dönmeye karar verdim.

Çok ama çok yorgun bir dönemden geçiyorum. Kpss ye çalışmak o kadar uzun ve de yorucu bir serüven ki, bazen insan yaşadığı o koşuşturmacanın içinde ne kadar çok şey kaybettiğini anlayamıyor. Eğer hergün gözümü açar açmaz gazete okumak gibi bir alışkanlığım da olmasa dünyada neler olup bitiyor hiç haberim olmazdı. Güzel ve yalnız ülkemin güzide gazetelerini doya doya karıştırırken, aslında blogda yorumlayıp yeni bir bakış açısıyla tekrar yaratabileceğim öyle çok malzemem oluyor ki... Her seferinde bunu bloga yazmalıyım ne kadar da ilginç diye not alıyorum ama ... Nafile...

Her neyse ...
Bu haftadan itibaren biriktirdiğim malzelemeleri harmanlayıp yazmaya başlayacağım.
Bekleyin... :D

BİTTİ ...